Muaz Tanrıkulu’nun Kaleminden…
Kısa bir zaman önce Kurban Bayramını idrak ettik. Başlığa bakınca belki yanlış anlaşılırım ama aslında büyüklerin “Nerde o eski bayramlar” sözünün başka bir versiyonu diyebiliriz. Belki de niye böyle karamsar bakıyorsun diyebilirsiniz. Ne yapalım elde değil. Bu bayramlarımızın halini görünce böyle düşünüyor insan ister istemez.
Bayramların mekânı cennet olsun. Çünkü o eski bayramlarımız yok artık ya da öldü. O bayramlarımız güzel ve iyi olduğu için de cennet mekân bayramlar diyorum.
Beni tanıyanlar; “Daha yaşın kaç ki ah o eski bayramlar” diyorsun diyebilirler. Aslında ben de çok eskiye gitmiyorum. Son 10 yılda çok şey değişti. Müslümanlar zenginleşti, imkânlar kolaylaştı ama maalesef ki Müslümanlar da seküler olmaya dünya ve meşgalesine dalmaya başladı. Hem de çok hızlıca. İçinde bulunduğumuz bu durumda ayrıca tartışılmalı. Bu yazının konusu olmadığı için geçiyoruz.
Neden böyle düşündüğüme gelince şöyle açıklayayım; Çok eskiye gitmeye gerek yok bu kurban bayramına bakalım.
– Gittiğim Camii dolmamıştı. Küçük bir camii olmasına rağmen. Eskiden hiç namaz kılmayanlar bile camiye gelirdi. Şimdi ise namaz kılanlar uykuda kalıyor ve gelmiyor.
– Namaz sonrası o güzel bayramlaşma da yoktu. Artık Namaz sonrası çoğu insan hemen dışarı kaçıyor. Sadece yaşlılar kalıyor. Onların bir kısmı ise sadece imamla bayramlaşıp gitmekteler maalesef.
– Akşam saatlerine kadar telefon bile açan olmadı. Allah var mesajlar üst üste geliyordu. Ziyaretlerin yerini telefonlaşma almıştı da şikâyet ediyorduk. Şimdi oda yok çünkü artık mesaj göndermekle yetiniyoruz. Gelen gidene rahmet okutuyor. “Hiç sormuyorsun” diyenlere “mesaj attım ya’’ diyoruz.
– Gençler, çocuklar artık şeker toplamıyor, kapı kapı dolaşmıyor, bayramlaşmıyor ve ortalık şen şakrak değil. Niye mi? dersiniz. Cevap ise maalesef; Çocuklarımız artık bayramı; sınırsız internet, playstation (pleysteyşın) olarak algılıyor ve o mekânlara koşuyor. Bayramın ilk günü bu mekânları ziyaret ederseniz görürsünüz.
– Kurban veren insanların sayısı da azalmakta maalesef. Bir yardım kuruluşundan aldığım bilgiye göre durum vahim. İnsanlar zenginleşiyor fakat cimrileşiyor mu acaba. Kurban veremiyorum diyen insanlara bakıyorum da Maşallah her şey o biçim. Neymiş efendim borcu varmış. Fıkıhçı değilim. Orasını bilmem. Çok borcu olan varsa anlarız da. Ya diğerleri. Birde her şey için borçlanıyoruz da bir seferde fedakârlık edip kurban için borçlansak ne olur. Emin olun azıcık israftan kaçınsak rahatlıkla olur bu iş.
-Bayram günü en azından köylerde hala o güzel bayramlar devam ediyordur diye düşünüyordum. Birkaç kişiyle konuşunca köydeki durumunda vahim olduğunu gördüm maalesef.
Belki daha çok uzatabiliriz ama kâfi…
Elhasıl durum böyle olunca ister istemez eski bayramları özlüyoruz. O bayramların ruhunu öldüğünü görünce de Rahmetliye mekanı cennet olsun ve vay başımıza gelenler demekten kendini alamıyor insan.
Son olarak şunu da belirtelim; bu durumu düzeltmek ve bayramları doğru anlamak ve yaşatmak için çalışan camialar, STK’lar ve duyarlı gruplar da var. Allah gayretlerini kabul etsin ve çalışmalarını bereketlendirsin.
Selam ve dua ile…
- Etiketler
- Bayramların Mekânı Cennet Olsun
- Muhammed MİRDESİ
- Hangisini Daha İyi Beslersem!
- 7 Ağustos 2018- 14:04:46
- Mansur YILMAZ
- Amacımız için ne yapıyoruz?
- 7 Şubat 2018- 16:33:53
- Konuk Yazar
- Sekizimiz odun çeker, Dokuzumuz ateş yakar
- 7 Ocak 2023- 22:24:07
- Harun Yedidağ
- Sanal Bir Hayat Yaşıyoruz
- 9 Ağustos 2018- 15:46:07