Son günlerde gündemimizde olan konuların başında Ankara ve Ağrı’da kaçırılan ve bir müddet sonra öldürüldükleri anlaşılan Eylül Yağlıkaya ve Leyla Aydemir bulunmakta… Gerçekten insanın içini acıtan, nasıl bir insan bunu yapar yada insan olan böyle bir şey yapar mı? Diye bağırası geliyor insanın.
Herkes isyan edecek boyutta bunu yapanların ciddi cezalarla cezalandırılmasını istiyor. Kimileri idamdan bahsederken kimileride hadım edilmekten bahsetmektedir. Her zaman olduğu gibi işin sonuçlarına kilitlenip kalmışız. Kimse bu sapkın insanların nasıl bu hale geldiğini, toplum olarak bizler nereye gidiyoruzu konuşmuyor. Aileler artık rahat bir şekilde çocuklarını dışarı bırakamıyor. Toplumda çok ciddi bir güven sorunu oluşmuş… Eskiden insanlar bir yerlere gittiklerinde evlerinin anahtarlarını komşularına bırakıp öyle giderlerdi şimdi ise iki saatliğine çocuklarını komşularına bırakmaktan çekiniyorlar.
Evet, bu toplum nasıl bu hale geldi? Sorulması ve cevap verilmesi gereken bir soru bence günlerce saatlerce oturup bunu konuşmalıyız ve bu derde çözümler aramalıyız. Çünkü buna çözüm bulamazsak çok ciddi sıkıntılar toplumun her kesimini beklemektedir demektir.
Peki, bu sıkıntıların sebebi ne? Bunun için biraz gerilere gitmemiz gerekiyor. Türkiye halkının yüzde 99’unun Müslüman olduğu bir ülke Cumhuriyet tarihiyle birlikte yüzünü batıya dönen, batıya benzemeye çalışan kadrolar tarafından yönetilen bir ülke. Medeni kanunu, ceza kanunu vb. kanunlarını batılı devletlerden alan ve getirip halkı Müslüman olan, yıllarca İslam kanunlarıyla yönetilmiş bir millete giydirilmeye çalışıldı. Bu neye benzer, 20 yaşındaki bir insana 5 yaşındaki bir çocuğun elbiselerini giydirmeye benzer. Nasıl ki böyle bir şey yaptığımızda bu olmaz ve elbise dağılıyorsa bu millete giydirilmeye çalışılan batı elbisesi patlaklar vermeye başlamıştı ve hala devam etmektedir. Batı kanunları çok faydalı olsaydı onlara faydaları olurdu. Bakın dünyada tecavüz oranlarının en yüksek olduğu devletleri sıraladığımızda nasıl bir tablo çıkıyor. Dünya genelinde cinsel istismarın en çok olduğu on ülke sırasıyla bu şekilde; Etiyopya, Hindistan, Kanada, İsveç, Sri Lanka, Güney Afrika, Fransa, ABD, Almanya, İngiltere listenin içinde yıllarca üye olmaya çalıştığımız Avrupa birliği devletleri de var.
İnsan bir şeyini kaybettiğinde kaybettiği yerde ararsa bulur. Dışarıda aramanın bir anlamı olmaz, bu sonuçta vermez. Bizim yapmaya çalıştığımız bu dışarıda çözüm aramayı bırakıp İslam’ın vermiş olduğu çözümlere bakmamız lazım.
Evet, ülke olarak ilk önce toplumu düzetmemiz lazım ve toplumu en iyi düzeltmenin yolunu da Allah bize göstermiştir. Bu Müslüman milletin yüzünü batıdan ve batının batık değerlerinden alıp İslam’ın o tertemiz yüzüyle buluşturmalıyız. İşte o zaman bu tür sıkıntılar bu milletin içinden kalkmaya başlar.
Vesselam…
- Etiketler
- Batın’ın Batık Değerleri

- M. Şirin ÇAĞLAYAN
- Sanal Bir Hayat Yaşıyoruz
- 9 Ağustos 2018- 15:46:07
- Muhammed MİRDESİ
- Hangisini Daha İyi Beslersem!
- 7 Ağustos 2018- 14:04:46
- Z. Abidin GÜLSEVER
- İmanın Tadı
- 5 Ağustos 2018- 15:47:08
- Mansur YILMAZ
- Amacımız için ne yapıyoruz?
- 7 Şubat 2018- 16:33:53
- Konuk Yazar
- Aidiyet Duygusu
- 30 Ekim 2018- 14:46:03
- Harun Yedidağ
- Batın’ın Batık Değerleri
- 6 Temmuz 2018- 14:06:29