Dünyada En Çok Okunan Kitap

Dünyada En Çok Okunan Kitap

Seçim Çalışmaları Tam Gaz

Seçim Çalışmaları Tam Gaz

Nur Talebelerinden Seçim Mesajı

Nur Talebelerinden Seçim Mesajı

YÜZYILIN MİTİNGİ

YÜZYILIN MİTİNGİ

REKTÖR POLAT’A VEDA YEMEĞİ

REKTÖR POLAT’A VEDA YEMEĞİ

“İslami cemaatlerin FETÖ ve Oktar ile aynı kefeye konulması kabul edilemez”
  • Ana Sayfa » Gündem
  • 23 Temmuz 2018 - 15:47:56
“İslami cemaatlerin FETÖ ve Oktar ile aynı kefeye konulması kabul edilemez”

27’nci Dönem HÜDA PAR Muş Milletvekili Adayı M. Şirin Çağlayan, 15 Temmuz darbe girişimi sonrasında ve Adnan Oktar’ın gözaltına alınmasıyla birlikte İslami cemaatlere yönelik başlatılan karalama ve tasfiye etme kampanyalarına ilişkin yaptığı açıklamada, “İslami cemaat ve camiaların FETÖ ve Oktar ile aynı kefeye konulmaya çalışılması kabul edilecek bir şey değildir.” dedi.

15 Temmuz darbe girişimi sonrasında ve Adnan Oktar’ın gözaltına alınmasıyla birlikte İslami cemaatlere yönelik başlatılan karalama ve tasfiye etme kampanyalarına ilişkin yaptığı önemli açıklamalarda bulunan 27’nci Dönem HÜDA PAR Muş Milletvekili Adayı M. Şirin Çağlayan, “İslami cemaat ve camiaların FETÖ ve Oktar ile aynı kefeye konulmaya çalışılması kabul edilecek bir şey değildir.” dedi.

İmanının ispatını tanklara karşı durarak gösteren halkın, bu imanı İslami camia ve cemaatlerin hizmetleri sayesinde olgunlaştırdığına dikkat çeken Çağlayan, “Emperyalist ülkeler destekli 15 Temmuz darbe girişiminin yapıldığı ilk geceden, nöbetlerin bittiği son güne kadar bütün aile fertleriyle sürekli sokaklarda olan İslami cemaat ve camiaların FETÖ ve cemaat lideri diye tanımlanan Adnan Oktar ile aynı kefeye konulmaya çalışılması kabul edilecek bir şey değildir. Şu husus iyi bilinmelidir ki, güçlü imanının ispatını tanklara karşı durarak gösteren bu halk, bu imanı İslami camia ve cemaatlerin hizmetleri sayesinde diri tutmuş ve olgunlaştırmıştır. Bu cemaatlerin FETÖ ve Oktar şebekesinden bir farklarının olmadığı, tüm İslami cemaatlerin tasfiye edilmesi gerektiği yönünde söylemler ve kara bir propaganda ortalıkta dolaşmaktadır. Şu iyi bilinmelidir ki, amaçları sadece İslam’a ve insanlığa hizmet etmek olan cemaatleri FETÖ ile aynı kefeye koymak FETÖ’nün ipini elinde bulunduranların amaçlarına hizmet etmek ve bu ihanet şebekelerinin değirmenine su taşımaktan başka bir işe yaramayacaktır. Aynı zamanda bu, Müslüman halka büyük bir iftira ve haksızlıktır. Bu söylemleri dillendirenlerin amaçlarının İslami hizmetlerin önüne geçmek, İslam’ı sosyal alandan tamamen uzaklaştırmaktır. Bu açıdan İslami cemaatleri FETÖ ve ona benzer İslam’a düşman olan şebekelerle aynı kefeye koymak haksızlıktır, zulümdür.” ifadelerini kullandı.

FETÖ’nün yıllarca devlet tarafından desteklendiğine değinen Çağlayan, “Şu hususu kabul etmek gerekir ki, FETÖ yıllarca devlet tarafından desteklendi, faaliyetleri takdir edildi, yurt içinde olsun yurt dışında olsun faaliyetlerini yapabilmeleri için önleri açıldı, her türlü destek kendilerine verildi. Bu destek, FETÖ’nün tüm devlet kurumlarında, kademelerinde yer almasına ve teşkilatlanmalarına olanak sundu. Bunların gerçekte bir ihanet çabası içerisinde oldukları anlaşıldıktan sonra devlet kademelerinde yer edinen hain şebekenin elemanları temizlenmeye çalışıldı. Bu çalışmalar iki yıldır halen devam etmekte fakat bir türlü temizlenememektedir.” diye belirtti.

Devlet yetkililerinin FETÖ’nün halka reva gördüğü zulmü de temizleme borcu olduğunu belirten Çağlayan, “Bu şebekenin devlet kademeleri içerisindeki teşkilatlanmalarını her geçen gün güçlendiklerini görmelerine rağmen, darbe girişimi sonrasında aldandıklarını, aldatıldıklarını ve kandırıldıklarını söyleyen devlet yetkililerinin, FETÖ’nün bu halka reva gördüğü zulmü de temizleme borcu ve mecburiyeti vardır. Bu fesat şebekesinin kendilerine yaptıkları ihanetin hesabını sorarken, bu yapının mağdur ettiği insanlara sahip çıkmamak, haklarını iade etmemek de en büyük haksızlıktır. FETÖ hâkim ve savcılarının oluşturdukları düzmece dosyalar sonucu ömürlerinin 15-20-25-30 yılını cezaevlerinde geçiren ve halen içeride olup adaletin tecelli etmesini bekleyen mazlumlar var. Bu hükümet ülke idaresine geldiği zaman (16 yıl önce) halen 5-6 yıl cezaevlerinde olan Müslümanların yattığı süre 20-25 yılı buldu ve bu insanlar adalet bekliyor. Eğer iddia edildiği gibi bu devlet bir hukuk devletiyse şu halde, bu mazlumlar hukukun tecelli etmesini bekliyor. Hukuk zayıfların, mazlumların hakkını, güçlü olanlardan ve zalimlerden almak için vardır. Devlet hak sahiplerine haklarını bir an önce vermelidir” şeklinde konuştu.

Çağlayan, sözlerini şöyle tamamladı: “Yine FETÖ’den dolayı, belki hiç bir alakalarının olamamasına rağmen mağdur olan binlerce insan, aile var. Yapılan soruşturmalar hızlandırılmalı, hak sahiplerine hakları iade edilmeli, mağduriyetin şekli her ne şekilde olursa olsun, devlet, mağduriyetleri bir an önce gidermeli, herkesin hakkı kendisine teslim edilmelidir. Rabbim, bu ülke halkı ve tüm Müslüman halklara karşı ihanet düşüncesi veya eylemi içerisinde olanlara fırsat vermesin.” (Ayetullah Tarhan-MHA)

Muş nöbetçi eczaneleri
Weather for the Following Location: Mus map, Turkey
Üye Girişi
  • Kullanıcı Adınız
  • Şifreniz