MUHAMMED ABDULLAH’ın kaleminden…

Malum son zamanlarda dış gündem Kuzey Irak`taki gelişmeler ve iç gündem ise yapılan zamlarla bir hayli meşgul. Haber sitelerinde dolaşırken bizim kraldan daha kralcı, her zaman şampiyon takımın amansız taraftarlarından bir medya organında nerdeyse müjdeli bir haber olarak sunulan MTV zammı, Türkiye`nin nostaljik özlemiyle midir bilmiyorum, az kalsın “Müjde! Zama zam geldi” diye sunulacak. Evet son zamanlarda ortaya çıkan siyasi gelişmeler, kullanılan siyasi dil, yapılan zamlar ve en son MTV`ye yapılan %40`lık zam gerçekten Türkiye`nin eski dönemlerini yaşatırcasına nostalji tutkunlarının özlemini giderecek türden. Ama bizim memleket insanının cebi olmasa da günlü gerçekten çok zengin. Zira az sonra yapacağımız birkaç matematiksel hesap bazı çevrelerin dediği gibi “eğer vergi zekat sayılıyorsa” özellikle araba sahiplerinin gönül zenginliğiyle gerçekten cennetlik olacağını kanıtlıyor. Yine bu minvalde memleketteki herkesin aslında zekat rekortmeni olduğu ve Cennet-ül Firdevs`e aday olduğu da gün yüzüne çıkmış olacak. Şimdi gelelim kanıtlarımıza;
1- Sayın Bakanımızın açıklamalarına göre 2017 yılı bütçemizde bütçe giderleri 645,1 milyar lira, faiz hariç bütçe giderlerini 587,6 milyar lira, bütçe gelirleri 598,3 milyar lira, vergi gelirleri 511,1 milyar lira, bütçe açığını 46,9 milyar lira, faiz dışı fazlayı ise 10,6 milyar lira olarak öngörülmüş. Yani buna göre memleketin bütçesinin %85`ni vergiler oluşturuyor. Tabi burada 36,3 milyar lira(bu parayla 100 bin TL`lik 363 bin tane araba alınabilir) faiz ödediğimiz de ortaya çıkmış oluyor ama bu kadar zekat veren bir halkı Allah`ın affetmesi işten bile değil!
2- ÖTV zammı: Yapılan değişiklikle, vergi oranları motor silindir hacmi 1600 cc’yi geçmeyen araçlarda yüzde 45’ten yüzde 60’a, 1600-2000 cc arası araçlarda yüzde 90’dan yüzde 110’a, 2000 cc üzeri araçlarda ise yüzde 145’ten yüzde 160’a çıkarıldı. Yani 50 bin TL fabrika çıkışı olan 1800 cc motor hacmine sahip bir araç, %110 ÖTV ile 105 bin TL`ye çıkıyor. Bitmedi bu kadar ÖTV verebilen yurdum insanından verginin de vergisi alınmadan olmaz. 105 bin TL`nin %18 KDV`sini eklersek(18 bin 900 TL) araba bize daha ulaşmadan 123 bin 900 TL oluyor. Tescil, zorunlu trafik sigortası v.s. derken bizim 50 binlik araç en az 126 bin TL`ye kadar kıymetlenmiş! oluyor.
3- Aracı alıp eve getirdikten sonra “hayırlı olsun” denilerek vatandaştan bir de yıllık 1601 cc ile 1800 cc arasındaki motor hacimli aracı için bin 827 TL meşhur MTV alınıyor. Tabi bu 2017 için geçerli. 2018 yılında vatandaşa bir de %40 oranında kıymetlendirme! yapılması planlanıyor ki(bu ölümü gösterip sıtmaya razı etmek politikası gereği %25 de olabilir), bu da 2 bin 557 TL yapıyor. Çok mu? Değil elbette. Cennet ucuz değil!
4- Türkiye tüm yakıt türlerindeki vergi oranlarıyla dünyada hep ilk 10 içerisinde. Hatta LPG`de dünyada ikinciyiz. Ne kadar iftihar etsek az tabi, o kadar zengin ülke varken ilklerden olmak kolay değil. Bunun için de biraz daha özveri gerekiyor. Benzinde vergi oranı %66.22, motorinde %60.34 ve LPG`de de sadece %54.00 vergi ödüyoruz. Yani aylık 200 TL`lik yakıt alan cennetlik yurdum insanı en az 108 TL vergi vermiş oluyor. Bu hesap yıllık 12×108 TL`den bin 296 TL yapıyor ama olsun sonunda cennet varsa az bile! Yani eğer 2018 yılında zam gelmezse bizim vatandaş sadece kullandığı araçta MTV ve yakıtla birlikte yıllık 3 bin 853 TL vergi vermiş olacak ki bu sadece aracı için verdiği vergi. Bir de bunun 10 yılda -eğer zam olmazsa tabi- 38 bin 530 TL olacağını düşünün ve diğer vergileri de ekleyin -riya olup bizim hayırlı zekat amelimiz boşa gitmesin diye burada dile getirmiyoruz- arabanın fiyatının çok üzerinde bir vergi verdiğimiz ortaya çıkmış olacak.
Şimdi söyleyin Allah aşkına! Kendisi yoksul ve açken(asgari ücret açlık sınırının altında, memur maaşı yoksulluk sınırının çok altında) bu kadar diğergamlık yapan yurdum insanı cennete girmesin de kim girsin?
Bitirmeden önce yurdumuzun bekası için vatandaş olarak birkaç önerimiz olacak:
1- Devlet kesinlikle yerli araç üretmesin. Bu çok feci bir hata olur, zira hiçbir zaman alınan vergi kadar kar elde edemeyiz.
2- Arabanın parasını verip arabayı devlet üzerine yapalım. Böylece hem milli servet artar, hem araba bize çok ucuza gelir, hem Sayın Bakanımız ve Milletvekillerimiz çok daha faydalı işlerle uğraşmaya zaman bulur ve hem de yeşil kartımız iptal olmaz.
3- Türkiye kesinlikle petrol falan çıkarmayı düşünmesin. Çünkü petrol çıkaran ülkeler hiçbir zaman bizim kadar petrolden kar elde edemiyor.
Vesselam…